Merhum Sadık Öztürk ve yeğeni Sıtkı Ayazoğlu’nun zanaatkârlıkla yoğrulmuş ellerinde, taş sadece şekil değil, anlam da kazandı. Bu küçük dükkân zamanla bir atölyeye, atölye bir fabrikaya, fabrika bir markaya dönüştü. O günden bugüne değişen sadece makineler değil; vizyon, ölçek ve dünya ile kurulan bağ da evrildi.

1985’te Anadolu Caddesi üzerindeki arsada temelleri atılan ilk fabrika, Aktaş Mermer’in üretim yolculuğunda bir dönüm noktası oldu. Ardından gelen Yatağan / Muğla’daki ocak işletmeleri ve 1990 yılında İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan ikinci fabrika ile üretim gücümüz daha da büyüdü. 27.370 m²’lik bu yeni alanda teknolojiyle gelenek, tecrübeyle yenilik bir araya geldi.

Bugün Aktaş Mermer, yalnızca bir üretici değil; taşı anlayan, onu geçmişten bugüne taşıyan, ham haliyle sanat arasında bir köprü kuran bir yapıdadır. Bursa / Mustafa Kemalpaşa’daki ocaklarımızdan çıkan doğal taşlar, İzmir’de işlenerek hem Türkiye’nin dört bir yanına hem de dünyanın pek çok noktasına ulaşıyor.

Sadece taşı değil, bir mirası işliyoruz. Babamızdan devraldığımız bu bayrağı; çocuklarımıza, geleceğe, sürdürülebilir, kurumsal ve güvenilir bir marka olarak aktarma hedefindeyiz. Her üretim sürecine, her iş birliğine, her projeye bu bilinçle yaklaşıyor; işçilikten estetiğe, kaliteden ahlaka kadar tüm değerlerimizi mermerin damarlarında yaşatıyoruz.

Taşın ömrü binlerce yıl, bizim sorumluluğumuz da onun kadar büyük.